Yürüdükçe bir yere varılmayan koşu bantları bana her zaman sıkıcı gelmiştir. Aqua Jog ile suda yürümek yine bir yere ulaştırmıyor; ancak suda olmak hem huzur veriyor hem de kısa zamanda daha çok kalori yakılıyor. Gizem Çalışkan bir yandan reklam yazarlığı yaparken, bir yandan da Aqua Jog antrenörlüğü yapıyor. Üç tarafı denizlerle çevrili ülkemde su sporlarına ilgi hayli az iken, Gizem Çalışkan bir cesaret sporseverlere yeni bir kapı açıyor. Hem fiziksel hem de mental olarak iyi hissettiren bu spor sıkıcı metropol yaşantısından kısa süreliğine uzaklaşmak için iyi bir seçenek.
Bir adet Aqua Jog kemeri, bir adet Gizem Çalışkan ve bir saatte 800 kalori…
“YER ÇEKİMİNE MEYDAN OKUYORUZ!”
Fitness’da bir devrim diyebiliriz. Dünyada ilk olarak sakatlanmış atletler tarafından keşfedilmiş fakat daha sonra tabii ki herkes Aqua Jog’un faydalarını keşfederek yapmaya başlamış. Adından anlaşılacağı üzere suyun içinde yaptığımız jogging’den yani yürüme bazlı bir spordan bahsediyoruz. Karada yaptığımız fitness, yürüyüş ve koşunun tamamını suda yapıyoruz. En büyük ekstrası ve özelliği eklem ve kaslara hiçbir baskı uygulanmıyor olması. Ayrıca suyun yoğunluğu havadan 12 kat daha fazla olduğu için karada yaptığımız herhangi bir spordan 12 kat daha etkili ve sakatlanma riski sıfır. Yani kısaca fitness çarpı 12 diyebiliriz. Tamamen yer çekimine meydan okuyoruz!
Üç tarafı denizlerle çevrili bir ülkede su sporlarının az yapılıyor olması sence neden kaynaklanıyor?
Bunu ben de hep sorgulamışımdır. Açıkçası net bir cevap henüz bulamadım. Su sporlarına gelene kadar yüzmeyi bilmeyen çok insan var. Sporun sadece futbol olarak algılandığını düşünüyorum Türkiye’de. Hem su sporları hem de diğer tüm spor branşları için daha fazla destek ve tanıtım gerektiğini düşünüyorum. Eğitim hayatının bunda çok büyük etkisi var. Ülke ve ekonomik şartlar olabilir nedeni. Avrupa’da yüzme dersi okulun bir parçası. Bizdeyse büyük bir lüks.
DÜZGÜN BİR DURUŞ, AĞRISIZ KASLAR, FİT BİR VÜCUT!